Pazar, Nisan 25, 2010

selam mahalle esrafi

bakisindan suzulen isvene kurban olayim.. !!

tarihler ilk defa bir gun batiminda raki sisesini buldu, evim manzarali bir cati katinda.. iki duble raki bir cipura! hayat hey hayt dedi.. sustuk.. susustuk .. gulduk ettik, eglendik.. 
ve en cok bos bir cerceveydi doldurdugumuz, bosalan kadehlerden ziyade.. 
 
her kime soyluyorsa soylesindi sarkilar,  banaydi aslinda tum uyarlamalar.. 
ve yine sigirciklar benim icin soyluyor su guzel sabah ezgisini.. serceler parmak sklatiyor, kalkin diyor ey mahalleli diyor.. pazari ertelemez bu guzel sabahlar. bak gunese hic tembellik ediyor mu.. her gun isinde gucunde.. dusse nikah, alacagim o derece.. ama cok sicak.. ey sun ! u r hot i am not! 


Salı, Nisan 20, 2010

iKi KELAM

insanin girdigi yer kirliyse bilimin ve teknolojinin girdigi yer ne kadar saf ve  temiz kalabilirdi..insanlar yeryuzunde olmasaydi hayvanlar ozonu delip buzullari eritebilecek kapasiteye ulasabilirler miydi.. yoksa bizi yanilgaya dusuren goremedigimiz baska bir tipa delici mi var?

Gunun guncelleri.
Bir)
esrefpasadan konak istikametine dogru basladigim yuruyusten gumruk dolaylarinda takilan bir enstantene:
 Adam 30-35 yaslarinda 1.70 boylarinda siyah gomlekli aniden el frenini cekerek arkasina doner ve "Pardon, bisi sorabilir miyim ?" der.. Neye ugradigini bilemeyen bi care ben yurumekten bitap dustugunu belli etmeyen bir tokluktaki ses tonuyla "Evet" der.  Bu "evet" sadece gelecek olan soruya, ki kuvvetle muhtemel yon, adres vs vs cinsinden yolda yururken tanimadiginiz kisilerden yonetilebilecek olan sorulardan herhangi birisine hazir oldugumun gostergesi modundadir. Ama karsi taraf kendisinden hic beklenmeyecek bir ozguvenle der ki,
" siz turk musunuz?" ..sahsim adamin yuzune anlamsiz anlamsiz bakar ve biraz ofke sinirlarina yaklasan bir yuz ifadesine burunmek uzereyken, adam lafini su cumleyle tamamlar.. "Yabanci gibi bir gorunusunuz var da o yuzden sormak istedim.." sanki adam bu cumleyi tamamlayamadi, yada tamamladi.. Peki ya tamamlamadiysa duyduklarim benim uydurmalarim mi yani ofkeme gem vurma yontemi miydi bilemedim ama adamin yuzune bir tokat gibi sert bir bakis attim ve yolumu degistirdim., yurumeye devam ettim, taa ki takip edilip edilmedigimi anlamak icin arkama donup bakincaya kadar.  adam takip etmemisti beni sadece kucagimda kameramla biraz korku salmisti sehrin en islek caddelerinden birinde.

iki)
ve atinca ustumden bu sacmaligi sevgi yolunun anlamsiz karmasasina biraktim kendimi. oglen gunes tam tepedeyken neden bir sapkam olmadigindan dert yandim.. deli gibi maxi ayran icme arzumu bastirmak istercesine etrafima bakindim ama kitapcidan -yani su malum oss, lgs, lys, kpss, uds, ales ve bilimum sinava girmek icin hazirlanmak zorunda olan bir toplumun kayip gencliginin anlatildigi standlari gordum. duydugum hicaptan oturu mu, yoksa gercekten ayransizligin yarattigi derbederlikten midir bilinmez basimi onume egdim ve basladim kaldirim taslarinin uzerinde SOS oynamaya.. Save Our Souls.. !!
ve birden bir ses
"yardimci olalim bayan" dedi..
istemsiz bi sekilde basimi sesin geldigi yone kaldirdim. su aslinda kitap satilmasi gereken ama satilmayan sadece bilgi ve becerilerin sinanmasi icin girilen sinavlarin ticaretinin yapildigi standlardan birisinin onunde bir taburenin ustunde oturan gencten bir cocuktu goz goze geldigim yani bana yardimci olmak isteyendi ..

(kultur hazinelerinin korunmadigi insanlarin okuma aliskanliklarinin yitirtildigi bir cagda olsumuzdan dolayi soruyorum, edinilmeyen bilgi ve beceriler kime gore ve neye gore sinanabilir?) 

sadece kucuk harflerle " bana mi " diyebildim cocugun suratinin orta yerine bir taraftan  yurumeye devam ederek ve aramiza koca bir palmiye agacinin govdesi girdi.. en son duydugum sey arkamdan kopan bir kahkaha oldu. ben de kopardim artik guldum attim icimdekini.. artik aclikta vardi, midem dun geceden kalmisligin cezasini kesmekteydi zira.
Ve ilk yesil kanepeli kumpirci ye oturdum, cellist cadisi da yoldaydi, gel dedim. geliyorum dedi. bi kac msj da tavladim onu. (= oturduk orada bi sure daha. arka fonda ezginin gunlugu calmaktaydi ruhumuzu naif naif oksayarak. dusmek gerekti yola kalkip. artik kitap fuarindaydik.

evet dun le bugun ben izmir kitap fuarindaydim... kelime haznem deli bir aclik duyuyordu zira.. tipki karnim duydugunda acil sinyaller gondermesi gibiydi duydugum bu aclik.
kullanmak icin uygun yerlerde uygun kelimeler. ve kendini daha iyi ifade edebilmek icin gerekti ilk firsatta karnini doyurmak ve izmir kitap fuari bunun icin en ideal yerdi. iki bucuk senenin acisini cikarmaliydik .. ben ve kitaplar.. arada bozmadi o bilgi ve becerilerin sinandigi soru bankalarinin para bankalarina donusturuldugu reyonlar ama bu yasadigim zevki onlar bile bozamazdi.. elimde kameram yuregimde daha yazilmaya yeni baslanmis bir hikaye.. kelimeler dilimin ucunda .. uzak bir seruvenden donmus tumcelerim.. actim kapiyi...

Perşembe, Nisan 15, 2010

susunca gecer!

Lutfen 1-1imize karsi saygili olalim.. hayalini kurdugum bir yasamin sahibi olmadigimin farkindayim.. ne cok ayibim varsa ustunu ortecek o kadar az topragim var.. ve her ne dili konusuyorsak -ki gercekten hic bir fikrim yok- su bir gercek ki birbirimizi anlamiyoruz. sanki kelimeler sagir olmus sanki dilsiz olmus.. yoruldum, hic bir sey yapmamaktan yapamamaktan hic bir kabiliyetimin olmayisindan dolayi sikildim. ne ise yaradigimi soruyorum simdi.. babami oyle bir cizmisim ki kafamda.. olmasi gereken, hakettigimi dusundugum.. o kadar tatli dilli ki, hayalimdeki baba karakterim.. kizinin babasi dersin.. yada babasinin kizi..  simdi ise yani gercekte O'na sahip olamamak, hayalimdekine ulasamamak ve ulasma haklarimdan taa en basinda feragat etmis olmam  beni boylesi hircinlastiriyor iste... belki sirf o yuzden Ali Riza Bey'i cok sevdim ben o  hikayedeki .. belki sirf o yuzden agladim her izledigimde, aramizda asilmasi guc engebeli cografi bosluklar varken ozellikle.. gozlerimden sicim gibi akarken yas en cok babami dusundum.. ama bilemedim dusundugum hayalimdeki babam miydi gercekte ki babam miydi.. yoksa babam beni hic omzuna bindirip atli karincaya goturmedi mi.. goturmediyse bu sahip oldugum hatiratlar kime ait.. benim babam beni bir izmir fuarina trende yolculuk yaparak goturmustu bizi  mandalin agaclarinin en guzel koktugu mevsimde bir sonbahara giris gununde babanemin mandalin dallarinin sarktigi balkonundan alarak.. babam beni evet sever.. bende onu severim .. ama marifet yakindayken sevebilmekte, uzaktayken herkes sever...ferhat la sirin gibi... asli'yla kerem gibi...
yasadigim her anin altinda bir yorum bir opucuk kondurasim geldi.. kardesimle yasayamadiklarima, paylasamadiklarima inat..hep beni dusundurten sey, ayni olmayisimiz yakinlasamayisimiz.. sacmalamalarim, kirilganliklarim ve bunlarin hep benim adim altinda kategorize ediliyor olusu.. sanki hep disardan birilerinden evlat edinilmisim hissiyati doguyor icimde.. ruhumda surekli bir arabesk ezgi.. miril miril.. ama inadina bir cocukluk.. tutunamayisim aralarinda.. yabancilasmam.. uzaklasmam.. uzaklarda gecen her gun icin attigim birer centigin hic alt satira gecme sirasi gelmeyen bir yazi dokumanina donusmesi.. sanki bir yokus.. sanki bir kopus .. ve ben ait olmadigim bir yerden kopar gibiyim.. bu acimasizligimin nedeni ne.. ait olamamak mi.. aitligimi satsam alan olmaz. ait degil bu satirlara goz yaslarim.. ait degil... niye aralarina girememekteyim.. uzagim.. nedir beni onlardan bu kadar uzak kilan.. ben miyim yine.. niye ben.. tum varligim onlarken benim.. neden beni iclerinde gormek istemez gibiler.. sanki zorla kapidan girmisim gibi.. en cok en guzellerininonlarin olmasini dilerken.. sevip sevmediklerini bile bilmiyorum.. beni bu kadar acimasizca icine alan karamsarligim neden.. niye yuregim bir yangin yeri giibi.. neden gozum nemli hep.. neden konusamadigimizi dusunuyorum.. konusmamak degil konusamamak bilakis.. yoksa erdemlilikti konusmamak deyip susmasini ogrenecegim.. ama konusamamak.. asil yaralayici olan .. asil ic parcalattiran da bu.. susmak zorunda kalmak...
hayatin sonunun bir tunelin basi mi sonu mu oldugunu sordum.. bilemedim.. simdi burasi oylesi karanlik ki... ne farkeder ha basi ha sonu..

Çarşamba, Nisan 14, 2010

GupeGunduz AyaN benlik belli ki haylazlik etmek istemekte!

cikmak gerek disariya.. atlatir atlatmaz su sumuklu gunleri.. finkirmaktan midem alt ust, buruncugumun kenarciklari ise hasat oldu.. yipranma bedeli odesin birileri.. ihlamur nane limon.. tansiyonun dusuklugu de cabasi.. sabah ilk defa gozumun kararmasiyla yere dustum bilincim acik bi sekilde.. oluyor bana da birseyler ya hadi bakalim.. geceleri cok yorulyorum inanilmaz yorucu ruyalar yuzunden.. bir gecede bu kadar cok aktivite beni daha yorgun uyandiriyor gune.. gunlerin ayisina kin doluyum bu sebepten. 
onccelikli gundem maddem karnin tok mu sorusuna verilecek olan yanit. ama sabah 4 kahve icmeden agzima lokma koyamiyorum. 4ten sonra belki bi iki lokma.. surekli uyumak istiyorum. internetimin  hic kopmamasini istemem gibi masum bir istek bu bendeki eminim ki.. 
modemin ruh sagliginin tutarsizligi, benim de sanal aleme olan bagimliligimi daha derinden etkiliyor, denebilir ki tutturulmeyi bekleyen sigaralarimin icine dustukleri icler acisi haller gibi.. cigerlerime cigerlerime cekmeyisimin muhakkak onlari da cok derinden uzuyor... ama yok biraktim sigarayi.. yani calismalar o yonde.. dumansiz hava sahalarinin sayisinin artmasinin bir artisi oldu diyemem.. sadece kendimi verimsiz bulmaya basladim her cekisimde bir firt, sanki onumden kaciriyorlarmis gibi.. bide ertesi gune dokulen izmarit artiklari da cabasi.. cigeri bes para etmez bir kadin olmaktan da kose bucak kacmak istiyor olabilirim... daha saglikli yaslanmak su gunlerde ki dusuncem farz-i misal. 
herneyse.. aksama dunyanin en tatli insani misafirimiz olacak..  tum evin nese kaynagi.. ufacik kollariyla hepimizi kucaklayan ve sevgi cemberini kuran haylaz sey.. 
heycanliyim az biraz.. ozlemisim sanki.. 
ah bide beni bekleyenler olsa oyle gidince sevgi sacan, nese sacan, sevgi pitircigi biri gibi olarak gorupte.. yitiriyorum genclligimi her ayan gunle, ne yalan.. zaman.. alacagin olsun.. 
burada kalir sanma .. 
Cikisa geL SEN!

Salı, Nisan 13, 2010

TÜYAP fuarında yer bulmak!!!


Selam, biz küresel eylm grubundan geliyoruz bildiginiz uzere TÜYAP bu ayin onyedisonde fuar etkinligi gerceklestirecek.. Diye bugün izfas tan tutunda TÜYAP in kendi odasina cevre muhendisleri odasına ve özel bir cevre muhendisi burosuna kadar gittik .. Sıralamada ufak bir degisiklik yaptım olay anında yanımda olan arkadaşların da farkedeceği üzere..sondaki büro hakkaten enteresan bir yasanmislik oldu bizler için.. Neden mı..
Melih ve Serkan actiklari ofislerinde kapıdan girer girmez gulec bir yuzle karşıladılar bizi hatta bir sey içip icmeyecegimizi soracak kadar kibardilar.. Tabii ki bu nazik teklifi nezaketle geri cevirdik..oturduk yerlerimize zaten aramizdan 2si tanisiyorlardi müsaade ettik hoş bes ettiler ve nihayet geldik ziyareti sebebimize.. 

"Tüzel kişilik arıyoruz bizim tuzelimiz olur musunuz" 
dedik.. Melih karakterinden ötürü müdür bilinmez ama oluruz dedi.. Hatta hemen yazalım bir dilekçe ibreti alem için dedi.. İste o esnada Serkan kendisinden beklediğim atağı gerçekleştirdi ve bir calım bir de cimdik attı Melih e .. Ben size alttan verilen mesajı aktarıyorum Melih gibi ara sokaklara gitmeyerek.. 
"Lan olum adamlar eylem grubu Dio nükleere karşıyız dio lan bunlar bizim adimizi kullanır basımızı yakarlar.." Der ve baslar sazı çalmaya:
Şimdi evet dilekçeyi yazmakta hiç bı problem yok bizim için ama bizim Ltd sti olayı sizin basınızı agritabilir.. Ticari amac guttugunuzu düşünüp para talep edebilirler.. O yüzden en iyisi cevre muh. Odasına gitmenizdir derim ben.. Zaten bu ısı de onların üstlenmesi gerekirdi şimdiye kadar.. O zaman size de gerek kalmazdı.. DEDi

Abowww peki serkan dedik biz.. ama olayın bir diğer ağır topu Nalan da artık buroya ulaşmış bulunmaktaydı.. Ve dedi ki 
"Arkadaslar ne kadar aydınlattı sizi?"




to be continued.. 

Cuma, Nisan 09, 2010

yigit mal meydan!

ozel okullarda egitim alan, almakta olan cocuklarin yasam standartini yukseltmek gerektigi soylendi bugun tesadufen katildigim bir oturumda. icimden kufretmedim diyemeyecegim cunku  evet kufrettim ama sanilmasin oralarda egitim alan ogrencilere yada ailelerine karsi kasitli bir davranisim oldugundan.

dusundum diger tatafina koyup kendimi terazinin. devlete borc bile yaptik beyaz esya endeksli.  simdide o hic dolmayan issizlik kadrosunun ev kizi ayagini doldurmaktayim. devlet babaya borcum10 bin tl kadar.
kurus kurus hesap yapmayi sevmem oysa, kucuk hesaplar pesinde kosmam. ama borcluyuz ne diyelim. borcumuz boynumuzun borcu.. bu arada hic bahsettim mi benim boynum da standartlardan daha uzundur diye(= ne alakaysa.. neyse..

en cok sinir oldugum soylemdir su anasini sattigim dunyasinda devlet baba bize bakmiyor lafi!!
neden aglamakli neden ic giciklatici
2 damla goz yasi 1 selpak esliginde mi sunulmali her zaman.. hepimiz aglayalim mi simdi oturup.??

 is ilahiyatcilara gelince susar olduk artik. hani o camii ye imam mi olcen uleyn die ensessine vurduklarimiz mollla dediklerimiz simdilerde ota boka atanir oldu. biz ise bir baltaya sap olamadik. olsaydi bir sismik cihazim gor bak ne P ne S dalgasi kalirdi gecer dururduk dalgamizi dunyayla emme olmayiverdi naapcen gari..
gulmek icin yer ariyorum bakmayin su saldirgan tavirlarima.. programi sunan adama bide oozel okullari temsilen oturttuklari saclari briyantinle hafif havaya kaldirilip modern bir hava verilmis 45 yas ustu zibidiye bozuldum. devlet ozel okullarda cocuk okutanlara sahip cikmali dedi.
oyle ya cocuk okutmak kolay mi..
cocuk yapmak hele ki bu devirde..

adaletin batsin dunya.. 
ozel nemiz kaldi ki zaten ..  her bi yanimiz meydanda.. yigitlik meydanda mal birakip mal mal bakmakla olmaz. ama iste atalarin sozleri.. kel basa simsir tarak.. programdaki sunucunun da tepesi cok pis AHL ye benziyordu.. indiresim geldi ama program bitti ne yazik ki.. 

Benim devletim ise,  bilmem  kac kisilik siniflara dolustursun yurdum insaninin veletlerini, sonra alsin parasi olanini on bilemedin onbes ve hatta daha da az kisili sinifliklarina, daha kisilikli bireyler yetistirsin.. devletin okuttuklarinin ne hallerde oldugu ortada nede olsa.. ama kati surette iyilestirilmesin devletimin sinif kapisinin kirik kapi kolu. yakiti alinmasin.. babasinin kasasi bir dolup bir bosalana devletim yardim etsin.. olmayi versin bizim pazarci ramiz'in cocugunun okulda giyecek bir spor ayakkabisi bile ama olsun o cocugun babasinin devletten alacagi bir indirim.

devletten alacagim var ama devltin alacagi da var benden .. dussek birbirimizin hesabindan ne hos olurdu .. hadi be baba yap bi guzellik :D

imza

COCUGUN!