Cuma, Mayıs 28, 2010

homofobiklik uzerine

kendimi ifade etme yolunu ariyorum bi kac zamandir. icimden gecen birbirine eklenmis vagonlari sayiyorum ama kuzular gibi citlerin uzerinden sessiz atlayamadiklarindan raylarin cikardigi sesler uykularimi boluyor.
kendimde gordugum eksiklikler bircift gogus, bir adet vajina yada penis olamazdi ve buradan varacagim bir varsayimla homoseksuel egilimlerde bulunmam yersiz olabilirdi. zaten sahip olmam gerekenlerin sahibiyim. yani ekstrasina gerek yok. ama belki sonbahar gelmeden almayi planladigim bir cift converse olabilir su gunlerde eksikligini gordugum soyle bir dusundum de. 

herneyse., konu homofobiklik. herhangi bir bilimsel makale neyim de okumadim konuyla alakali hep komsu teyzeler konustu apartman toplantilarinda.. bir iki arkadas meclisinde de ucundan kiyisindan hafiften igneleyerek soz ettik. ama hic bir zaman bilemedik karsimizdakinin ozunde de homoseksuel egilimlerinin olup olmamasini.
mesele edermiydik bilseydik bilmiyorum ama fobilerim arasinda asla hakettigi degeri bulamicak bu homofobiklik korkarim ki. asla bir homoseksuel olmaktan korkmadigim gibi olanlara da korkuyla dehset dolu bakislarla bakmadim.. sadece merak ettim yasamlarini . neden secimleri bu yonde diye. benim tercih etmedigim bir seyi bu sekilde nasil savunup oyle olduklarini merak ettim. bazilari yersiz buldu bu merakimi.

kimlik kartlarinin renksiz olmasi yada olmamasi gibi takintilarim yoktu benim nede olsa. beni rahatsiz etmez yani sonucta birseyler illa ki yazili dokumanlar uzerinde gerceklesmiyor. kaldi ki homoluk sadece bu y.y da karsimiza cikan bir durum degil. ne zaman adem le havva dustu yeryuzune iste o gunden itibaren adem aramis durmus ruh ikizini  der bazi rivayetler . ama ben havva degilim iste. ademin bu sekilde basi bozuk hareket etmesini kaldiramam. Her ne kadar oyle olanlarin yasamlarini merak ediyor olsam da. sadece bir kadinin bir kadini tatmin etmesi yada bir erkegi bir erkegin tatmin etmesi sacmalik otesi geliyor. yasak elma her zaman tatlidir nede olsa. ama yine de dusundugum zaman hic bir zaman kiz arkadaslaarimi delicesine opmek istemedim ben hayatim boyunca. en cok uzuldugum anlardan birisidir mesela su yuzuklerin efendisinde hobit karakterini canlandiran elijah wood un gay oldugunu soyledikleri an. 
neden uzuldugumu bugun biraz daha iyi anliyorum mesela. 
cocuk acaip tatli bisey, nasil soyleyeyim.. gec karsisina otur izle. dokunmak dahi istemeyebilirsin. o derece tatli. bak gozlerine dal gitsin.. ama simdi o bir erkekten hoslanirsa nolur benim bu soylemeye calistigim hayranlik cope gider. 
tabii halen daha biraz da olsa umudum var  benim.. hani olur da bir gun hak yolunu bulursa die. :D hani olur ya die.. (=

simdi durumu soyle bir toparlarsak; daha fazla uzanip toplumsal boyutuna neim dokunmadan once; ben homoseksuellige, sadece ve sadece eli yuzu duzgun, icten bir "Allah" dedirten, "dadindan yinmez" zibidiler icin karsiyim.. karsiyim cunku o zaman seceneklerim sadece cirkinler kategorisiyle sinirli kalir. isterim ki begendigim bir erkegin benim olma olasiliginin yuzde "doksandokuz nokta dokuz" olmasini.  yuzde birlik kismini  sadece elektrik alamazsam ihtimali uzerine elimde tutmayi isterim. yani birden bire hoslastigin cocugun homo olmasini ogrenmek kadar husran edici bir sey olamaz herhalde ne bileyim.. 

yoksa birakin gencler eglensin. takilsin, cossun!!

opuldunuz hepiciginiz..

kizlar sizler degil sonra yanlis anliyorlar :P

Salı, Mayıs 18, 2010

FEYSBUK, TWiT, SWEET ha??

yapilan arastrmalara gore; acikca goruluyor ki feysbuk gunumuzde en yaygin kullanilan sosyal paylasim platfrmu. iyiden iyiye asosyallesen kimliklerin cekilmis bir kac kare pozu bir yerlerden -ki bu yerler anaokulundan tutunda sadece bir defa bir arkadasiniz vasitasiyla yolda karsilasip selam dediginiz kisilere kadar varan upuzun bir liste olabilir,  iste o kisilerin ozel yasamlarini birbirine futursuzca sergilemesidir. uzun yillar birbirinizi gormediginiz bir arkadasinizin sonzamanlarda ne halt yedigini hemen ogrenebilmeniz sayilamayacak kadar cok olan feysbuk faydalarindan birisi.

artik o kadar benimsenmis bir sey ki bu feysbuk; hesabi olmayanini meydan dayagi atiyorlarmis. bende bundan korktugum icin, hemen bir hesap actim bundan bi kac sene evveli.

ilk baslarda sadece birilerinin hayatim hakkindaki merakini gidermek bahanesiyle aldigim bu hesap zamanla soru oklarinin uzerime yonelmesine neden oldu. boyle herkesin sorgu yargici kesilmesi elbette ki rahatsizlik verici bir boyuttu ama ne yalan soyleyeyim, kendimi yalniz bi care hissettigim zamanlarda bulamadigim dost omzunun tek teselli kaynagiydi  feysbuk geceler boyu kendi kendime soyledigim yalanlar arasina skstirilmis,  aslinda ne kadar da cok sevenim varmis die -yaklasik ucyuz civarinda ayiptir soylemesi-

hic kizmadim mi peki ben bu ucyuzun icinden herhangi birisine.. elbette ki kizdim, alindim, darildim sonra  arkadas listemden kaldirdim, engelledim vs vs.. hatta yeri geldi kendi kendime bile kizdim darildim ve cezami kestim hesabimi dondurarak. eh netice itibariyle hepimiz birer insaniz..
ama biliyordum ki, bir gun mutlaka o hesaba geri donecektim.
her gidisin uzucu olmadigi gibi her donus de muhtesem olmadi ama olsun. en azndan ben tepkimi ona bildirdim.. 
get out of my life 
diyebildim. 
istemedigi bir seyi bir insana zorla yaptiramazsiniz netice itibariyle.
hic bir zaman sanal bir ciftliigim olmadi orada beslemek zorunda oldugum tavuklarim, ineklerim sulamak zorunda oldugum bir bahcem neim olmadi ama olsun uye oldugum sayfalar, arkadas oldugum kisiler ve onlarin paylastiklari; benim bos zamanlarimda ne yaptigimi soran anket sorularina verebilecegim iyi bir yanit oldu. en azindan dogrulugu tartisilmaz. 
herneyse. 
zaman akti bizler gitgide sarap misali yillanmaya basladik ve 91 dogumlular univ.kapilarindan iceriye sizmaya basladilar.ve artik ait oldugum odadan alandan vazgecme zamaninin geldigini dusunup tam pilimi pirttimi toplayip ayriliyordum ki mekandan su sevimli kusun bana sundugu yenilik hayatima yeni bir renk katti.. 

dont be upset, just twit it!  
boylelikle hayatimin her onbes saniyelik kismini yazma ihtiyaci duydum. 
aslinda tam olarak hayatim denmeyebilir. bazen sadece aklimdan oylesine gecip giderken soluklanan dusuncelerim oldu twit ledigim. bazen gercekten yasadigim deneyimler.

ama her ne olursa olsun, artik topraga basip elektirgini atamayan insanoglunun kesfettigi bu desarj olma yollari ister gercek olsun, ister sanal; tek bi gercek var, ne kadar cok paylasirsaniz o kdar cok cogalirsiniz ve rahatlarsiniz. tipki muzevvir muzeyyenin siz olmasi gibi bisi ama olsun..

world is small and we all know that everbody is gonna die, sooner or later.. doesnt affect that..

yenilenmek icin uremek gerek ve onu paylasmasini bilmek gerek. tipki mitoz bolunme tadinda bir sey aslinda olaya bir de bilimsel bir boyut getirirsek sosyolojik ve psikolojik yanini bir tarafa birakip .
birakin ozel yasantiniz suistimal ediliyor olsun. inanin bana siz sinirlarinizi bilirseniz kimse o sinirlari asma cesaretini gosteremez.  
ismayil YK nin feysbuk icin parca bestelemesine sasmamak lazim. adam hakli 
feysbuk 
feysbuk.. 
simdi  ayni ritmi twitter icin de beklemedgimi soylersem tamamiyle yalan soylemis olurum, ki inanin bana ben asla yalan soylemem :P

herneyse gevezelige bir son verip bu yazinin sonuna gelmeden eklemek istedigim bi iki tatli soz var sizler icin..

 feysbuklu ve bol twitli gunler sizinle olsun ifenim . yada hangi sosyal paylasim agini kullaniyorsaniz mutlu olmaniz tek temennimiz. 
esen kalin;)