Cumartesi, Haziran 27, 2009

le petit prince


Basliga bakip fransizca bildigimi sananlardansaniz, yanilanlardansiniz bastan soyleyeyim.. fransizca "bonjour" zimbirtisini soyleyemeyecek kadar bile fransizimdir ben ezelden beri su fransizcaya..

basligi boyle acmama gelirsek bir sevdicegime hitap soz konusu olunca her zaman ki gibi kibar, narin bir papatya edasiyla ani, cevik, atilgan sicrayislar yapasim geldi.. edebiyatin belini bukemedigimden, dilimin kemigini bukup biraz da klavye kisa yollari sagolsun CTRL+C & CTRL+V yapip bildigin ogrenci modelimle sifir ve birlere isyankar olmadigimin tek kaniti pc mle oturup ayni lehceyi paylastigimi hissettigim o ender anlardan birine tutuldum..
yani ben basladim anlatmaya o basladi not tutmaya.. ne dedigimi cok dert etmeyerek sadece soyleneni hafizalara gecirerek..


bakmazsaniz siz benim kusuruma ama, bu muhabbet boyle sabaha kadar uzar gider..

eh baktiniz madem kusuruma bende baslayim artik ne karin agrim oldugunu soylemeye..
hazirmisiniz?
degilseniz bile hazir ve nazir bi sekilde koltuklariniza yada sandalyelerinize civi misali cakilmaniza gerek yok..
evinizdeki konforu sunamayacagimi hep bilmisimdir ama oyleymissiniz gibi davranirsaniz da inanin incileriniz dokulmez aksine beni cok memnun edersiniz..


sevdicegim var dedim ya..
ilk defa tuhaf anlatilmaz bir hallerdeyim..
sordum kendime nedenlerini
birinci neden
ben sevmeleri severim ..


ne dedim ben simdi degil mi . ?


dedim ki . ..
ben kolay severim.. sevmekte bir uyusumsuzluk sergiledigim nadir de olsa gorulmustur ama cok sklikla rastlanan bir vaka olmadigindan kayit altina bile alinmamistir.

demem o ki beni seveni severim..
o yuzden sevmeye bakin beni,,
yoksa babamin oglu degilsiniz sizi havasi bedava suyu parali su dunya da yok yere seveyim..
aldiniz madem alinmasi gereken alti cizili mesaji.. hemen yayilmadan daha fazla su bi turlu giremedgimiz konuya donersek ..


gozleri kocaman masmavi bir dunya..
dalsam icine alsa beni..
diyorum cogu kere...
sorsam alacak biliyorum..
ama korku ve cekingenligim ha safhada..
soramam..
soksam ayaklarimi soguk sularina..
biraz yuregime su serpilse..
ama yapamam..

ufacik tefecik gibi ama aldanmayin..
o baslibasina bir dunya..
ve o dunya aslinda senelerdir bir yerlerde benim icin beklemis..

senelerce raflarda omur tuketmis onca kitap gibi..
tipki onlar gibi bir gun gelecek olan asil sahiplerini beklerler ya..
nem kokarlar, biraz rutubetten sararmistir yapraklari ama cevirdikce icinize bir iliklik akar..

gozlerinizi ilk o kavramis bakislarinizi ilk o yakalamistir/.
ve bilinmez dunyalara gebe nice hikayelerden biri yuzmektedir satir aralarinda ...

bir bakmissiniz aya cikip yurumektesiniz dunya ayaklarinizin altinda..
yesermekte yepyeni umutlariniz her bir satirinda..

hic sormadiniz degil mi bu kez.. ?

"neden, ne icin "
soru kokleriyle baslayan uzun uzadiya bitmek tukenmek bilmeyen sorgu cumlelerini..
soramazsiniz zaten bilirsiniz ki
hissedersiniz ki
bu kez bir seyler
hakkettiginizden fazlasiyla dogrudur..



kucucuk umutlar bir saksida
yetismekte..
dilinizin oneminin olmadigi nice cografyalarda bir sekilde sizin icin bekleyen cesit cesit bitki kokleri bunyenize kok salmak icin can atmakta..

var mi cesaretin??
varsa durma..
yoksa
kipirdama bile..
ama durma cos..
inan dokunmak hayata
boynundaki atkin ruzgarla dans ederken
hicbirseye degisilmez//




kos gec kalmis sayilmazsin..


bak kosa kosa bir cumlem var sana dogru gelen..
daha dun yurumeyi ogrendi bugun kosmakta..

yuregim..

minik kucucuk ellerimdi seni bana getiren
gozlerine dunyalarimi sigdirdigim
ve simdi
1iz dedigim..
biz 1iz..
peki ya siz??

Hiç yorum yok: