degisken iklimlere inat gece gunduz bile karanligin asil rengiyle ayrisir..
paylasilan ise degismez, bilindik, cogu ezber soz obekleridir..
vurgular algilar tinlamalar degistirir
zehir gibi karanligi nasil yirttigini..
oysa karanliktakiler yalniz degillerdirler,
karanligin duvarina yaslanmis oylece duranlar vardir birde..
"korkuyorum anne"
dersem inanma sakin anne.. sanmam korkularim seni bana getirir artik..
karanlikta kalmaktan degil karanlikta konusmaktir en buyuk korkum..
ama ben
"korkuyorum anne"
gecenin sessizligini yirtan yildirimlardan.
aydinlatmasindan korkuyorum ayni yildirimin orada o kosede saklanmakta olanin yuzunu
korkuyorum o yuz bildigim bir yuzse sayet diye.
karanliktakiler yuruyorlar ustume.. ustume..
korku yok iclerinde..
"korkuyorum anne"
aynalara bile yalan soyleyen gozlerimden...
goz goze gelmeyince soyledigiim yalanlar korkutuyor gozlerimi .
dun bir yalan duydum ben anne,
gece uc mu ne..
kokularin kimlikleri siliklesmis..
kokularin kimlikleri siliklesmis..
karanliktakiler hic soylenmeyenler..
karanliktakiler konusulmayanlar...
soyleyemem anne, ben karanliktayim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder