Perşembe, Ocak 14, 2010

insan ve lisan



hangi lisanda konusursa konussun insan anlasilmadiktan sonra sarfedilen cumleler hic bir anlam ve onem tasimamaktadir. bu kacinci kez oldu bilmiyorum ben burada bu kosede bu sayfanin basina gecip sarfedecegim kelimelerden birer cumle olusturup ne kadar manadar hale getirebilrim diye dusunurken hep olayin ne kadar yanlis bir noktasinda yanlis bir nirengi noktasinda oldugum sarfedildi agizlardan dokulen cumlelerde. Bana kiziyorlarmis mesela ben kararlar alirken. ben kararlarimi alirken ozgurce alirim sonra pisman olurum..
simdi sen varsin aklimda hani o siradan bildik bilindik tanismalardan birisi sonra insanin icini delip gecici bakislar.. buz mavisi gecenin karanligini aydinlatici bakislar.. uzerine tel tel golge eden kirpiklere inat duzgun sade canli bakislar..
bakmasaydim bakislarina belki bunlar olmayacakti. bakmasaydim daha yola girmeden gitmem gereken dogrultuda aracimin farlariyla tozlu toprakli bir yolda direksiyon hakimiyetimi kaybetmeden devam edecektim sabahin ilk isiklarina oradan geceye.. sonra yine sabahlar ve geceler..

ama baktim ve gordugum bir yol tabelasi gibi karsimda bekleyen sen cok curetkar bir sekilde beni kendi yoluna davet ettin..
ben degil seni arabam secti. yorulmusuz.. gunlerce haftalarca bir kovalamaca..sozlermin ilk kez birinin yuzunde anlam kazandigini farkettigim andan itibaren yuzundeki mimikleri beynimin icinde duzeltmeyi biraktim.. farkliydin yada oyle olmaliydin.. daha cok sokulmaliydim sana.. sen digerleri gibi olamazdin.. hani farkli bu defa farkli demenin zamani gelmis gibi. evet o sendin.. dogru zamanda dogru noktada direksiyonu kirmistim.. ve simdiye kadar kattettigim yollarin hepsini bir kenarda birakip koseyi almis yuzunu bakislarini takip ediyordum.. hic susmak bilmezdin geceler boyu gozlerim kan canagi gibi olur yine susmazdin.. anlatirdin.. sen susunca ben baslardim.. planlarindan bahseder oldun.. kisa bir yolculuktu sozde seninle ilk basta basladgimiz sonra aylara tekamul eden uzun bir seruvene baskoyduk.. o kadar cok gitmisiz ki bundan sonra ne yapacagimiza birlikte karar verir olmusuz.. sonra bana bir gun dedin ki ben senin dgil sen benim yoluma ciktin.. nasil olur dedim inanamadim.. olmaz olamazdi.. bunca zamandir ben bir dunya yol katetmisim .. nasil farketmem.. yollarin isiklandirmalarindan tutunda asfaltin cinsi bile bir baska.. benim yolumda asfalt bile ypoktu araba boyle jilet gibi kaymazdi yol boyunca.. inanamadim gercegi soyledim .. inkar ettim soylediklerini.. gulduk sonra sen bir kahkaha arabanin camllarindan gokyuzune yukseldi.. o an gupegunduz birden hava karardi.. sanki sona geliyorduk.. korktum elim iki yanima dustu.. direksiyonu kavramistin buyuk bir ustalikla ama nereye kadar tutabilirdin.. nasil olabilirdi.. bilmiyorum..
simdi bir film seridi gibi.. ilk aksam yemegimiz elinin durusu yuzundeki mimikler ve o mimikleri buyuk bir ustalikla baska bir yuze cevirme arzusu sonra dinlemen sarfettigim tum cumleleri buyukbir ozveriyle heyecanla arzuyla dinlemen.. bakislarin o delici mavi baksilarin ve sonra elimi ilk tutusun .. ilk .. ilk .. ilk.. bir cok ilk.. yuzumu yikamam bile bir ilk.. sanki bambaska biri.. ama nasil olurlar.. nasil olacak derken ..
taa ki o ana kadar hayatin bir toz pembe bir ruya gibi olusu.. sonra bir simsek.. gok gurultusu..
sonra yok..
sonra uyanmisim.. dusmus acimis bi taraflarim..
sususum..
susturulmusum.. yine ben yanlismisim.. bir ruya bile cok .. hayal etmenin bile cok goruldugu bir mekanizma icinde.. can cekismeler.. ugultular.. yasam .. hayatin kendi kendine seyrediyor olmasi.. ve birgun hepimizin birer yonergeye dogru yonlendirilmesi sonra birer parcasinin kopmasi gerceklerin..

Hiç yorum yok: