Salı, Eylül 27, 2011

sa(A)det

bugune degin yapmadigim birseyi yapacagim.

sevgili gunlugum diyecegim sana. gunluk gibisin. ama gundelik telasta satir aralarrina skstirilmis bir kac cumleyi senin icin secip secip unutuyorum. sana cumleler kuruyorum dusunebiliyor musun. gunumu anlatan. beni anlatan. etrafimda olup bitenlere dair.. icinde herkescikler var.. ama sonra unutuyorum. insanoglunun en buyuk zaafi olan unutkanlik hastaligina yakalanmisim belli ki.. tedavisi yok. var sandigim zamanlarda beni yaniltan sanrilarla basa cikmakla ugrastim. o yuzden bu mevzuya tekrar girmeyecegim uzgunum..

sevgili gunluk,

okur yazar kitlesinin artmis olmasi aslinda cok iyi bir sey degil. yazilanlarin okunmasindan oturu bir kotuluk deil bu, bu kotuluk insanlarin okuduklarinin ne kadarini anladiklariyla alakali. ya da yazarken gercekten ne yazdiklarini bilip  bilmemeleriyle alakali. sahi, insanlar bilirler mi ne icin yazdiklarini. uzaklarda bir yerlerde atilirken mermiler kimin umurundaki oradaki yasamlar.

insanlarin en buyuk ayibidir okudugunu anlamadan anlamis gibi davranmalari. anlatirken siz dinlermis gibi yapmalari. gozlerinin icinden gecenler sizin anlattiklarinizin canlandirdigi imgeler degildir, gorursunuz cogu kere bunu.

uzuluyorum ben. uzgunum daha dogrusu. olumsuzluklarini cikarmama ragmen hayatimdan hayatimin ben yine de uzuluyorum. niye boyle oluyor bilmiyorum.
her pazar ertesi icimde korkular mide bulantilari olusuyor.

sevgili okur olmuyor boyle, gunluk yazamiyorum ben. yazmak istiyorum ama bil bunu. heyecanli atraksiyonlu hayatimi sizinle paylasmak istiyorum. mesela gecen hafta sonu goklere ciktigimi soylemek istiyorum. sehre soyle bir yukaridan baktigimi. insanlari nasil gordugumu betimlemek istiyorum ama yapamiyorum.

bugun bozulan kulakligimin yerine yenisini almak icin limon bazaara gittigimi ve yanlis standin onunde durup, bozulanlari oradan aldigimi soyledigimi bunun uzerine yeni aldigim kulakliklarda elemanin indirim yaptigini soylemek istiyorum. aa soyledim bile coktan. ama uzucu olan aslinda o kulakliklari oradan almamis olmamdi. ve benim bunu elemandan ucretsiz iki haftalik dans kursu kuponu kazandiktan sonra iyi aksamlar deyip ayrilirken anlamis olmamdi tuhaf olan. cunku aslinda bozuk olan kulakliklari aldigim yer iki stand sonrasiydi.

kissadan hisse: bir seye ne kadar cok inanarak savunursaniz, yanlis bile olsa karsi tarafi ikna etmeniz o kadar kolaylasir.

tuhaf iste hayat goruyorsunuz ki.

evet okur, ( boyle daha bir samimi oldu kesinlikle, obur turlu siz orada yokmusunuz gibi gunlukle basbasa kalakalmisim gibi oluyordu. ki bence olmamasi gereken bisi bu)

bugun bisey ogrendim.. hayatimizdan olumsuzluk eklerinin cikartilmasi gercegini. bugune degin yanlis cumle kaliplariyla bir cok olumsuzlugu hayatima kattigimi farkettim. bundan sonra artik ben eski ben degilim, boyle biline. hayatimin kadini meloya buradan bu sebepten oturu tesekkur ederim.

ve sirf bu yuzden hayatimin akisinin degismesi icin yeni bir sayfa actim. bembeyaz, ustunde sadece benim yazdiklarim yer aliyor. beniim istediklerim arzularm, duslerim. ve belki de dusledigim kisi. olmasini istediklerim. -me ekini sokup attim hayatimdan.

en cok o acitti. bilmez mesela bunu. kendi bencilliginde bogusurken etrafindakilerin acilarini gormezden gelmek  bencillik degildir de nedir. ama ona da tesekkurler. kotu anmiyorum onu da tam da istedigi gibi. iyi yapti. cekti gitti. buyuyorum..

ben buyuyunce kirlenmedi ya dunya, biliyorum bunu.

guzel gunler gorecegim. gorecegiz.
gosterecegim..

goreceksiniz en hakikatli madam olacak benden..

Hiç yorum yok: