Perşembe, Aralık 18, 2008

hep yek

yoldaydim cok baslik attim cok girdi yaptim o basliklarin her birine hic biri iletilmemis oysa ki ben ne basliklar attim. oldu mu simdik bak goruyor musun akustik dalganin ettigini? bu bana yapilcak is miydi? o kadar da .. tuh ya. blog bak bozusacagiz bu gidisle senle ben. gecen sefer zor affetmistim seni simdi gene ayni hatalardasin. olmaz bak bu iliskiyi gozden gecirmenin vakti geldi de geciyor sanirsam.

her neyse ben aklimda kalanlari yazayim konuyu daha fazla uzatmadan. ne de olsa bu bloga kufret kufret nereye kadar. acaba baskalarina kizip ofkemi de senden mi cikartiyorum blog? soyle cok mu yukleniyorum ustune. ama el insaf be blog. el insaf.

bendeki basliklara gelirsek "yek" bunlardan sadece birisiydi. hatta "ozlem tekin" in 'hep yek hep tek' parcasi bile geldi aklima iste o dakka kosmaya basladim ben -ki koseden cikan arabanin kaportasinda ufak bir gocuk birakasiya kadar gayet iyi gidiyordum; aldim hizimi gidiyordum yani. neyse biseycigi yok kaportanin merak etme. bende zaten bisi yok. unutma kotulere bisi olmaz! halen daha elim klavye gozum de ekran tutar vaziyette. ben boyle kosarken bi ara ucuyorum sandim hatta ama kostumumu giymemisim. hizimi alip kanatlandim sandim "hazerfan ahmet celebi" gibi. "busan kanatlarimin altinda" yi cekiyorduk ben ve film setiyle. ama sahneler arasinda kopukluk olur kaygisiyla yonetmen bir super kahraman katiyen kostumsuz ucmamali dedi. clark kent den benim ne farkim var dedim icimde benim 'supergirl' kostumum ama dinletemedim. sanirsam birileri bu yonetmen bozuntusuna para yediriyor. bilmem ki kimler bunlar.? tek mi yoksa yek mi?

bilmiyorum ama bi ara yolda kimsecikler yoktu. o kadar yoklardi ki; benim sesim bastirdi butun sessizligini. baktim olcak gibi degil aldim basimi kalabalik gurultucu bir mekana kaydirdim cekim ekibini. koyduk kameralari dort bir yana. hay koymaz olaydik geldi mi dublorlerden dort gozlunun teki yanima. yahu ben bas rol oyuncusuyum sen kim oluyorsun da benim nereden oldugumu sorabiliyorsun?
ben nerdenmiyim uzay'danim ben. ben uzay boslugundan dustum, geldim dunyaya annem leylek konusunda israrci ama bence ben olsa olsa leylegi gectigimiz yildan onceki yilbasinda gormus olmaliyim; o da havada. o sebeptendr ki hayatimda ilk defa gordugum leylek bozuntusu tuttu beni atti allah'in yogurt tutmaz memleketine. bu sebeptendir bu adamlarin bir nasreddin hocalari bile yoktur. gole maya calip, kazani da dogurtsun. her neyse efendim ben o konulara girmeyeyim pek bunlarin bir de zat-i muhterem "budha" lari var. carparsa pek hayra alamet seyler olmayacagi kanaatindeyim.

sahsen gecen sene carpildik bir defasinda en son raki sofrasinda bulduk kendimizi kadehi 6 dolardan. carpilma olayi icmeden cereyan etti velhasil kelam. yani gordugunuz uzere dil uzatmaya da gelmiyor. bazi inanislara gore sonucta budha peygamber de olabilirmis.

ben gene bisi dicem tutamayip su koca agzimi. bende oyle sandim efendim buraya ilk geldigimde hatta edepli bir ic sesim dedi ki
-kizim senin burada cok muhim bir gorevin var
dedi ben bir gece icmis zil zurna evime donerken, "gokyuzunde yalniz gezenler yildizlar" dortlugunu nara seklinde atarkene. dedim ya, ben boyle de ermisin ,berdusun tekiyim.

konudan surekli saptigimi dusunuyorum. ama bu sizi yaniltmasin en son yonetmen bozuntusuna bozuk atiyordum budha arada kaynadi. iste demem o ki ben ucma eylemini de gerceklestiremedim. gerceklestiremediklerimin liste basi oldu bugune dair.

ben kizgindim sanirsam ama sor bi niye die? onu bile unuttum. o derece unutulmasi yerinde bir davranis olsa gerek. "sevgili ben" bana bunu genelde yapiyor mirim. ben kolay unutuyorum. eger bisileri unutmak istiyorsam kolay unutuyorum.

ama unutamadigim bisi ben bu gece icmek istedim tek basima girdigim mekanlar beni urkuttu. yemek yeme isini bile zor bela yaptim. garip ama gercek. sarhos olmaktan duzeltiyorum tek basima sarhos olmaktan korktum. korkmadim aslinda da ne bileyim. sanki birileri yanimda olsa daha kolay sarhos olabilrimisim hissine kapildim. gerci yolda giderken bir kac arkadasla karsilastim. ama dilim varmadi hadi gel icelim demeye. sanki anlamsiz cumleler kurmaya baslayacakmisim gibi korktum kendimden. niye korkuyorsam cagir anasini satayim cagir ne olacak? ama olmuyor be sen olsan blog yanimda keske. alsam seni surekli wireless li mekanlarda cix ortamlarda takilsak. sen ve ben. blog ve ben diye nam salsak saga sola. kimse bilegimizi bukemez o vakitten sonra. ama nerde. sende sevmiyorsun ki icmeyi.
neyse ben bulurum bunun kolayini. merak etme. ben bulurum bir cikar yol. cok fena degisecegim bunun kokusunu aldim. ama cirkin bir degisim olmayacak bu seni urkutmesin blog. olmasi gerektigi gibi olacagim.
korkularim her neyse ustune gitmeyi ogrenecegim daha az aciyacak canim soz veriyorum .

Hiç yorum yok: