Çarşamba, Aralık 17, 2008

liman

bu bir drama deil. bu bir gercek hayattan anektot.

belirtmekte yarar var, mimiklerimi calmislar benim tum duygularimla sahneye cikmadan once .. kahroldumm ama kahrimi bile alip gitmisler. basit cumlelerden uzak anlamli derin degisken kimi zaman gunes kadar sicak, kimi zaman bulutlu, kimi zaman karli, yagmurlu … kendini ucurumun kenarinda da bulabilrisin kendini bulutlarin ustunde de kimbilir belki koskoca okyanusun icerisinde yonunu bulmaya calisip siginack bir liman ararkende … oysa ki siginaklarin hepsi kapatilmis… anarsik ruhun kaybolmus rotasinda ilerliyor. kaptan oturmus oylece ucsuz bucaksiz denizi seyrediyor daha dun geceki firtinadan mutevellit geminin guvertesinde ki hasarlar birinci gundem maddesi.. unutmus rotasini, pusulasi bile sasmis manyetik alana maruz kalip; bilir ki istesede bulamaz gitmesi gereken yonu yalanci pusula saskoloz asik pusula hep ayni limani gosterecek.. bilse liman coktan silinmis hafizalarin dern tarihinden …

Liman, guverte, hasar, gun batimi unutulmus bir liman unutulmus bir guverte, bir kaptan …

Bir liman var aklima geldi simdi, kaptana seslensem desem ki; bir liman oylesi sessiz kalma hakkini sonuna kadar kullanabilecegin o geceki firtinaya inat ….inanir mi bu kaptan bana simdi?

Hiç yorum yok: